Yazmak aslında başlamak değil mi? her cümle her satır bir başlanğıç. Bazen yazarken sözün nerde biteceğinden çok nerde başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir dilinden çıkacakların kağıda geçerken geçen zamanı bazende bir kuşun ilk kanat çırpması gibi meraklı ama korkak. Yazacağın bir el ile gönülün ortaklığını yazacağım bazende olmayan gönüllerin inceleğini yazacağım. Düşünmek okuyanlar için vakit alacak. Zamanı nerde başlatmak mı yoksa nerde bitimek mi arasında gidip gelecek bir sözün son şahidi olacaksınız. Takip bir boşlukta çıkış ışığı ile bir boşluğa sürüklenişin tam ortasıdır. Burasının ne olacağına siz karar verin.....

25 Mayıs 2011 Çarşamba

AH EDERSEM TUTMASIN DİLİM....

"ATEŞİN NE ÖNEMİ VAR SEN AŞKTAN KÖZ OLDUYSAN."

Bugün ayrı bir sevgiden bahsedeceğiz. Yıllarca düşman olmuş bir yüreğin pişmanlığını ve sevgisini bir şarkı ile anlatacağız. Hz. Vahşi’nin yıllarca Efendimize düşman bir yürek taşıyarak en yakınlarının bile katili olmasına rağmen. Müslüman olduktan sonra efendimizden seni görünce aklıma Hz.Hamza geliyor demesi üzerine o güzel diyarları bırakarak göç etmeyi seçmiştir. Bu yaralı yüreğin feryadı gibi dinleyin. Bilmeden kırdığı kalbin düzelmesi için çırpınarak dua eden koca bir yürek gibi dinleyin. Dinleyin namelerinde kaybolacak bir can gibi dinleyin. Her sesin ondan geldiğini bilerek dinleyin.

İnancı olmayanlarda bir af nasıl dilenir. Nasıl sevdiğinden özür dilenir bunu görmek için dinleyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder