Yazmak aslında başlamak değil mi? her cümle her satır bir başlanğıç. Bazen yazarken sözün nerde biteceğinden çok nerde başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir dilinden çıkacakların kağıda geçerken geçen zamanı bazende bir kuşun ilk kanat çırpması gibi meraklı ama korkak. Yazacağın bir el ile gönülün ortaklığını yazacağım bazende olmayan gönüllerin inceleğini yazacağım. Düşünmek okuyanlar için vakit alacak. Zamanı nerde başlatmak mı yoksa nerde bitimek mi arasında gidip gelecek bir sözün son şahidi olacaksınız. Takip bir boşlukta çıkış ışığı ile bir boşluğa sürüklenişin tam ortasıdır. Burasının ne olacağına siz karar verin.....

4 Haziran 2011 Cumartesi

BU ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNACAK KADAR CESUR MUSUN?

"HER SLOGANIN ARDINDAN GİDECEK KADAR KOYUN OLMAYALIM"
   Özgürlük kelime manası ile “Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür” demek. Tabi bu kelimenin Ülkemizdeki manası yorumlayana göre sürekli değişiklik gösteriyor. Özgürlük başkalarının değerlerine, yaşam tarzlarına ve isteklerine zarar vermediği sürece dokunulmaması gereken bir değer olmalıdır. Bu iki uç noktada değerlendirelim bazıları başörtüsü örtmek ister bazıları mini etek giymek ikisinde de giyeni tam manasıyla rahat ve hür bırakmak gerekir belki bir zaman sonra kıyafetler aynı kalırken içindeki insanların değiştiğine şahit olabiliriz. Bazı insanlar internette hür dolaşmak için sokaklara dökülebilir bazıları da interneti kendine güvenemediği için kotalaşmak isteyebilir. Bu insanlar da her an yer değiştirebilir bir gün porno izlemek isterken bir gün gelir izleyenlerden hoşlanmaya bilirler özgürlük her an ve herkes için olmalı ama diğerlerine zarar vermemelidir. Özgürlükten bahsederken buna aklınıza ne gelirse aynı değerler içine alabiliriz ancak adını özgürlük diyerek polis ve askerin ölümüne öğrencilerin yanmasına neden olacaksanız bu ne Özgürlüğe nede demokrasiye sığar bu düpedüz bir terördür başka ülkeler adına ülkeye zarar vermektir. Her kesimin ağzında bir özgürlük sevdası acaba bu sevdayı neden kendilerine göre değil de  gerçek manasıyla yorumlamaktan korkuyorlar. Düşüncelerimiz hep şu şöyle yapsın bu böyle yapsın yerine ben ne yapmalıyım olmalı önce şapkamızı önümüze alıp ben kimin özgürlüğüne zarar verdim olmalı. Sokaklara dökülüp hiçbir suçu günahı olmayan polise pankart sopasıyla vurmak polis arabasına zarar vermek panzerin üzerine çıkıp sağa sola saldırmak hiçbir özgürlük sahibine ne değer katar nede devlete, millete yarar sağlar. Bugünlerde her kanalda zarar verilen bir polis arabası veya saldırılan bir polis bunları yapınca insanlar özgürlüklerini mi genişlettiler yoksa toplum malına yani kendi mallarına mı zarar verdiler?

   Siyasette de her lider konuşuyor ne isterseniz vereceğiz yeter ki oy verin bir zamanlar bu ülkeden genç parti geçti ve bu ülkedeki her söze inanan kesimin yüzde yedi olduğu anlaşıldı yani siyasiler ne kadar yüksekten uçarsa uçsun en fazla kandırabileceği vatandaş sayısı yüzde yedi tabi aradan geçen yıllarla beraber bu sayı yüzde beşe düşmüştür. Şimdi bakın herkes vatandaşa rüşvet programı açıklıyor her sahne bir yalan hane olmuş he gün bir birinin ardından atma yarışında liderler. Hangi partiye oy verirseniz verin ancak diğerlerine zarar vermekten kaçının çünkü eğer liderler doğru söylüyorsa hepsi Türkiye için çalışıyor ülkemizin zarara uğramasını kimsenin istemeyeceğini düşünerek diğer partilere yaklaşalım. Kim olursak olalım hangi partinin yandaşı olursak olalım kendimizi partimizi savunalım ama asla başkasının yaşamına, özgürlüğüne, isteklerine zarar vermeyelim. Özgürüz özgür ve hür kalalım. 
  "İnsan özgür doğar ama her yerde zincirlenir… Gerçekte fark doğanın kendi içinde yaşaması, sosyal insanınsa kendi dışında ve ancak başkalarının fikirlerinde yaşamasıdır… Öyle ki, kendi varlığını ancak onu ilgilendiren kişilerin hükümleri üzerinde hissedebilir…" J.J Rousseau

5 yorum:

  1. katılıyorum.. bir insan içki içerken diğeri haram olduğu için içkili ortamları ret eder. önemli olan iki tarafın bir birine saygı duyması

    YanıtlaSil
  2. Üstad ağzına sağlık aynı düşüncede olduğumu yürekten katıldığımı bilmeni isterim...

    YanıtlaSil
  3. Birilerinin peşinden gittiğin noktada özgürlüğünü de yitirirsin.
    Bu yüzden, özgür olmayan insanların 'özgürlüğü' anlamalarını beklemek boş çaba.

    Gerçek 'özgür insan' zaten edeplidir ve insanda var olması gereken tüm özellikleri taşır. Bu noktada yazıya katılıyorum.

    YanıtlaSil
  4. burda yazanlari okuyupta katilamayanlarin aklindan süphe duyarim ben.

    YanıtlaSil