Yazmak aslında başlamak değil mi? her cümle her satır bir başlanğıç. Bazen yazarken sözün nerde biteceğinden çok nerde başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir dilinden çıkacakların kağıda geçerken geçen zamanı bazende bir kuşun ilk kanat çırpması gibi meraklı ama korkak. Yazacağın bir el ile gönülün ortaklığını yazacağım bazende olmayan gönüllerin inceleğini yazacağım. Düşünmek okuyanlar için vakit alacak. Zamanı nerde başlatmak mı yoksa nerde bitimek mi arasında gidip gelecek bir sözün son şahidi olacaksınız. Takip bir boşlukta çıkış ışığı ile bir boşluğa sürüklenişin tam ortasıdır. Burasının ne olacağına siz karar verin.....

5 Mayıs 2011 Perşembe

KAN REVAN İÇİNDE KALDIĞIM BİR GÜN



Kan revan içinde başlayan bir gündeyim. Ayrılığın kokusu her yanı sarmaya başladı. Bu gidişin dönüşü varmıdır bilinmez. Belkide bu gidiş yeni bir dönüştür ruh için. Hayat oyun oynamadaktan zevk aldıkça biz figüranlar rol yapmaya devam edeceğiz. Aldığım her nefesin sahibine elimi açıp dünyadaki kalp sahibime yolu her daim açık olsun diyeceğim. Gurbetin solukları ses vermeye başladıkça kalpteki çarpıntı hızlandı. Giderken salladığım elim her zaman seni sarmak için bekleyecek.......kan revan içinde bırakma beni kırdığın kalpleri sevginle onar görünmesin çatlakları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder