Yazmak aslında başlamak değil mi? her cümle her satır bir başlanğıç. Bazen yazarken sözün nerde biteceğinden çok nerde başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir dilinden çıkacakların kağıda geçerken geçen zamanı bazende bir kuşun ilk kanat çırpması gibi meraklı ama korkak. Yazacağın bir el ile gönülün ortaklığını yazacağım bazende olmayan gönüllerin inceleğini yazacağım. Düşünmek okuyanlar için vakit alacak. Zamanı nerde başlatmak mı yoksa nerde bitimek mi arasında gidip gelecek bir sözün son şahidi olacaksınız. Takip bir boşlukta çıkış ışığı ile bir boşluğa sürüklenişin tam ortasıdır. Burasının ne olacağına siz karar verin.....

17 Mayıs 2011 Salı

KALBİ KIRIK AYNA

"HİÇ KENDİNİ İÇİNİ GÖRDÜN MÜ AYNADA"
Bugün lavabonun üzerindeki ayna bir kalbin parçalanması gibi kırılıp yere düştü. Aynanın yerine takılmasının üzerinden çeyrek asır geçmişti. Ayna dört parçaya bölündü parçalarından aşk, mutluluk, ayrılık ve üzüntü çıktı. Bir parçası büyüktü sanırım o aşkın sahibiydi diğerlerinin hepsinden büyük o olmasaydı ne mutluluk ne ayrılık nede üzüntü var olacaktı. Aynanın arkasında kalan fayanslar inceden inceye çatlamış ve içleri toz ile dolmuştu. Dışta kalan fayanslarda bir çizik yokken aynanın altı damarlar misali duvarı sarmıştı. Sanki bu aynaya yıllarca bakan insanların gamından, çehresinden üzüntüsünü içine atmış ve yansıttığı görüntülerin ızdırabını kimseye belli etmeden yıllarca kendince yaşamış gibiydi. Her bir fayanstaki çatlaklar yıllarca bu evde yaşamış insanların geçmişini gösterir gibiydi bazısı derin ve içten bazısı ince ve yüzeyseldi. Bizde öyle değimliyiz bazı olaylar dert olur kalbimizde kapanmayan yaralar açsa da bazılarını gününde unutur mutluluk damarlarını kabartarak üzgün anlarımızı tamir etmeye çalışmaz mıyız?  Kırılmadan önce her duyguyu ayna anda yaşayan ayna misali şimdi her bir parça ayrı bir diyarda aşk, mutluluk, ayrılık ve üzüntü. Şimdi o aynayı birleştirseniz de hepsinin yeri ayrı bir parça küçük bir parça büyük yani aşk ayrı bir yerde mutluluk ayrı, ayrılık ayrı bir yerde üzüntü ayrı. Bizim kalbimizde aynı bu ayna misali bir kırıldım mı aşktan umudunu bir kesti mi ayrılık canı ayrı çeker mutluluk ayrı sevgi ayrı bir diyarda mutluk ayrı. Siz aşkı buldum mu aman ona yol yordam öğretmeye kalkmayın onun kalbi bir kırıldı mı ne bir daha yüzünü görürsünüz nede o sizi görmek ister. Kendinizi aşkın kollarına bırakın hiç sıkılmadan ne zaman uyanırsınız bu kollarda inanın sizden yorgunu olmayacaktır. En iyisi bu kollarda uyanmadan bitirin ömrünüzü.

Bugün konumuz ayna ise birde bu eşyanın namına biz söz söyleyelim.

İnsan Gözünün İçi Ayna Gibidir Onun İçin Gözünün İçine Bakandan Değil Kaçırandan Kork.

6 yorum:

  1. Kırk kalp göze vurur. Bakışlarında görürsün kırıklarını...

    YanıtlaSil
  2. kalpteki kırıklıklar gözün huyudur

    YanıtlaSil
  3. doğru sen akıllısn adsız sen de akılsızsın azime

    YanıtlaSil
  4. http://birmayununklavyesi.blogspot.com/2012/11/ayna-insanlar.html
    Bi ara bakarsanız sevinirim yeni yeni yazmaya başladım sayılır eleştirileriniz yapıcı olsun olmasın duymak isterim saygılar...

    YanıtlaSil
  5. Bir de şu son üç resmin ilkini yüksek müsadelerinizle kullanmak istiyorum teşekkürler...

    YanıtlaSil