Yazmak aslında başlamak değil mi? her cümle her satır bir başlanğıç. Bazen yazarken sözün nerde biteceğinden çok nerde başlayacağını düşünürsünüz. Sessiz gecelerin sabaha dönmesini beklemek gibidir dilinden çıkacakların kağıda geçerken geçen zamanı bazende bir kuşun ilk kanat çırpması gibi meraklı ama korkak. Yazacağın bir el ile gönülün ortaklığını yazacağım bazende olmayan gönüllerin inceleğini yazacağım. Düşünmek okuyanlar için vakit alacak. Zamanı nerde başlatmak mı yoksa nerde bitimek mi arasında gidip gelecek bir sözün son şahidi olacaksınız. Takip bir boşlukta çıkış ışığı ile bir boşluğa sürüklenişin tam ortasıdır. Burasının ne olacağına siz karar verin.....

11 Haziran 2011 Cumartesi

YEŞİM TAŞI


 Bir sabır hikayesi okumak isteyenler için yazıldı bugünkü nameler. İsyan etmeden önce düşünmenin beklemenin ve istemenin önemini anlamak isteyenler için....

YEŞİM TAŞI

Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve mücevher ustası olmaya karar vermiş. "Bu mesleği yapacaksam, iyi bir mücevher ustası olmalıyım" diye düşünmüş ve ülkedeki en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş,yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından kabul edilmiş. Anlat, dinliyorum "demiş usta. Genç adam anlatmaya başlamış; taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri bitince de ona bir taş uzatmış,"Bu bir yeşim taşıdır."dedikten sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış.

"Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi şimdi güle güle" demiş ve şaşkın genç adamı öylece bırakıp kalkmış, odadan çıkmış.
Genç adam evine dönmüş, kendisini merakla bekleyen annesiyle babasına neler olduğunu anlatmış. Anlattıkça da kendisine çok anlamsız gelen bu hareketi ve soğuk konuşması nedeniyle kızdığı ustaya olan öfkesi artıyormuş. Günler geçmeye başlamış. Genç adam sürekli söyleniyor ama avucunu hiç açmıyormuş." 

Nasıl böyle budalaca bir şey yapmamı ister. Bir de ülkenin en iyi mücevher ustası olacak. Bu saçmalığa bir yıl boyunca nasıl katlanacağım, böyle bir eziyetle nasıl yaşarım. Bu ne biçim ustalık. Ustalık kaprisi yapacaksa, bari başından yapmasaydı." diye devamlı söyleniyor, her önüne gelene ustadan yakınıyor ama avucunu hiç açmıyormuş. Avucu kapalı uyuyor, bütün işlerini diğer eliyle yapıyormuş. Ve bu duruma da giderek alışmaya, diğer elini çok rahat kullanmaya başlamış. Uyurken de yanlışlıkla avucu açılıp taş düşmesin diye hep yarı uyanık uyuyormuş.

Böylece bir yıl geçmiş, her Günü zorluklarla dolu, her gecesi de yarım uykuyla yaşanmış bir yılı tamamlamış. Ve o gün gelmiş. Genç adam tam bir yıl sonra, büyük ustanın karşısına çıkmış. Usta bir süre beklettikten sonra yanına gelince, genç adam ne kadar saçma bulursa bulsun, bu sınavı başarıyla tamamlamış olmanın verdiği gururla elini uzatmış, avucunu açmış.

"İşte taşın" demiş, "Bir yıl boyunca avucumda taşıdım, şimdi ne yapacağım?" Yaşlı usta sakin bir sesle cevap vermiş:"Şimdi sana bir başka taş vereceğim, onu da aynı şekilde bir yıl boyunca avucunda taşıyacaksın." 

Bu söz üzerine genç adam bütün sükunetini kaybetmiş, bağırıp çağırmaya başlamış. Yaşlı ustayı bunaklıkla, delilikle suçlamış, mücevher ustalığını öğrenmek için gelen genç bir insana böyle eziyet ettiği için, hasta olduğunu bağıra çağıra söylemiş. Genç adam bağırıp çağırırken, yaşlı usta ona hissettirmeden bir taşı avucuna sıkıştırmış. Öfkeden yüzü kıpkırmızı genç adam, bir yandan bağırıp çağırırken avucundaki taşı hissetmiş. Durmuş, taşı biraz daha sıkmış ve heyecanla konuşmuş:

"BU TAŞ, YEŞİM TAŞI DEĞİL USTA!"

 
Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar.


Metafiziksel ve psikolojik etkileri

o        Kişiyi duyguların tutsaklığından kurtararak görüşünü netleştirir.
o        Aşırıya kaçan duygusallıkları dengeler.
o        Zihinsel odaklanmayı gerektiren çalışmalarda yardımcı olur.
o        İçiniz korku ve endişeyle dolduğunda huzur ve güven verir. Kişinin kendini zayıf ve güçsüz hissettiği anlarda yeşimi kalbinin üzerine koyması içini rahatlatır.
o        Elde tutulduğunda ısınarak rahatlatıcı bir his verir.
o        Kendisini taşıyan kişilere akıl, cesaret ve adalet duyguları verir. Kazanılan başarının sonucunda insanın içinde doğabilecek olan kibir duygusunu engeller.
o        Günlük kullanım için çok uygun bir taştır. Dengeli ve iyileştirici olan yeşil rengin etkisine sahiptir. Mücevher olarak özellikle konuşmacılar ve öğretmenler tarafından kullanılabilir.

3 yorum:

  1. Güzel olmus yüregine saglik :)

    YanıtlaSil
  2. doğal taşlara ilgim var.yeşim taşı için okuduğum en güzel yazıydı :)

    YanıtlaSil
  3. ben de cok beyendım bı harıka ıdı hada cok yazılar var yesım tası ıle ılgılı saol

    YanıtlaSil